Kişisel verilerin korunması kanunu’nunhukuki statüsü 7 Nisan 2016 tarihinde kabul edilmiş ve 7 Nisan 2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kanun, kişisel verilerin işlenmesiyle ilgili genel ilkeleri belirleyerek bireylerin kişisel verilerinin korunmasını amaçlamaktadır.
KVKK’nın hukuki statüsü, Türkiye’de bir temel hak ve özgürlük olan kişisel verilerin gizliliğini ve güvenliğini sağlamak üzere düzenleyici bir çerçeve sunmaktadır. Bu kanun, Türkiye’deki kişisel veri işleyen tüm gerçek ve tüzel kişilere uygulanır.KVKK’nın temel prensipleri aşağıdaki gibidir:
Bunları açıklamalı kısa ve öz bir şekilde anlatacak olursak:
Hukuk sistemlerinin temelini oluşturan bir prensiptir. Bu ilkeye göre, hukuki normlar, kurallar ve uygulamalar, temel hak ve özgürlüklerle uyumlu olmalıdır. Hukuka uygunluk ilkesi, hukukun üstünlüğünü vurgular, herkesin hukuki normlara uyması gerektiğini belirtir ve hukuk süreçlerinin adil, şeffaf ve denetlenebilir olmasını talep eder. Bu prensip, adalete olan güveni pekiştirir ve toplumda düzenin sağlanmasına katkıda bulunur.
Toplumda ve hukuk sistemlerinde adil bir davranış standardını ifade eder. Bu ilkeye göre, her birey ve kurum, eşitlik, dürüstlük ve objektiflik temelinde muamele görmelidir. Adalet ve hakkaniyet, karar alma süreçlerinde tarafsızlık, şeffaflık ve eşitlik ilkelerini içerir. Bu ilke, toplumda güveni artırarak adil bir ortam oluşturmayı hedefler ve hukuki sistemin temel değerlerinden biridir.
Genellikle bir konuyu, durumu veya kavramı anlamada yardımcı olacak şekilde detaylı ve anlaşılır bir şekilde bilgi verme prensibini ifade eder. Özellikle iletişim, eğitim veya bilgilendirme bağlamında kullanılır. Açıklama ilkesi, karmaşık konuları basitleştirme ve anlaşılır bir dil kullanma amacını taşır. Bu prensip, bilgi paylaşımının etkinliğini artırarak karşılıklı anlayışı destekler.
Kişisel verilerin toplanması ve işlenmesi süreçlerinde belirli bir amaca uygun olarak kullanılmasını vurgulayan bir ilkedir. Bu ilkeye göre, kişisel veriler, belirli, açık ve meşru amaçlar için toplanmalıdır. Toplanan veriler, bu amaçlarla sınırlı olarak kullanılmalı ve işlenmelidir. İşleme Amaçlarına Uygunluk İlkesi, gizliliği ve kişisel verilere saygıyı ön planda tutarak, veri sahiplerinin haklarını koruma amacını taşır. Bu ilke, kişisel verilerin rastgele veya hukuka aykırı bir şekilde işlenmesini engelleyerek, veri güvenliğini ve mahremiyetini güçlendirir.
Kişisel veri işleme süreçlerinde en az miktarda gerekli veriyi kullanmayı amaçlayan bir prensiptir. Bu ilkeye göre, kişisel veriler sadece belirlenmiş ve meşru amaçlar için toplanmalı, işlenmeli ve kullanılmalıdır. Veri Minimizasyonu, gereksiz veya aşırı miktarda veri toplanmasını önleyerek, veri güvenliği ve gizliliğini artırmayı hedefler. Bu prensip, veri sahiplerinin gizliliğini koruma ve özel yaşamlarını en aza indirme amacını taşır, aynı zamanda veri işleyenleri sorumlu bir şekilde hareket etmeye teşvik eder.
Hazırlayan-Yazan: Nisa Orman